İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında devam eden soruşturma kapsamında, emniyette ifadesi alındı. İmamoğlu'na, İBB'nin reklam ihalelerinde 4 milyar lirayı aşan kamu zararı oluşturulduğu iddiasıyla ilgili sorular yöneltildi. Soruşturma, "suç örgütü yöneticisi olmak", "irtikap", "rüşvet" gibi suçlamaları kapsıyor. İçişleri Bakanlığı'nın mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan raporda, 7 ayrı ihalede usulsüzlük tespit edildi. Bu ihalelerde, Kültür AŞ ve Medya AŞ gibi İBB şirketlerinin, yasa dışı talimatlarla keyfi uygulamalar yaptığı ve kamu zararı oluşturduğu öne sürülüyor. Raporda, ilgili kişilerin gayrimeşru talimatlarla yasa dışı reklam uygulamalarına izin verdiği, cezai müeyyide uygulamadığı ve birçok şirket sahibiyle iş birliği yaptığı iddia ediliyor. Ayrıca, gerçek olmayan reklam işlerine usulsüz paralar ödendiği ve ecrimisillerin tahsil edilmediği belirtiliyor.

Reklam İhalelerindeki Kamu Zararı İddiaları

Mülkiye müfettişlerinin raporunda yer alan 7 ayrı eylemde, toplam 4 milyar liranın üzerinde kamu zararı olduğu iddia ediliyor. Bu iddiaların detayına inildiğinde; kentteki reklam üniteleri ihalesinde 260 milyon TL, açık hava reklam ünitesi ihalesinde 415 milyon TL, billboard ve megalight tipi reklam uygulaması ihalesinde 1 milyar 189 milyon TL, üst geçit reklam ihalelerinde (iki ayrı ihale) 1 milyar 881 milyon TL ve İSPARK otoparklarındaki billboard reklam ihalesinde 98 milyon TL kamu zararı olduğu belirtiliyor. Bunlara ek olarak, raket ve megalight tipi reklam ihalesinde de 245 milyon TL kamu zararı olduğu iddia ediliyor. Rapor, sözleşme şartlarına aykırı uygulamalar yapıldığını, ihale süreçlerinde hileli davranışlar olduğunu ve alt kiracı özel şirketlere haksız menfaat sağlandığını ortaya koyuyor. Bu iddialar, İBB'nin mali kaynaklarının verimli kullanılmadığı ve kamu zararına yol açıldığı yönündeki kaygıları artırıyor. İhalelerde kullanılan yöntemlerin ve alınan kararların şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine uygun olmadığı savunuluyor.

İmamoğlu'nun Savunması ve Soruşturmanın Süreci

Emniyetteki ifadesinde, İBB Başkanı İmamoğlu, kendisine yöneltilen tüm soruları "Muhatap almıyorum, tüm isnatları şiddetle reddederim" diyerek yanıtladı. Soruşturma kapsamında, İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlamaları bulunuyor. Savcılığın soruşturması devam ediyor ve ilerleyen aşamalarda yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olaylar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yönetimi ve şeffaflığı konusunda önemli tartışmaları beraberinde getiriyor. Önümüzdeki süreçte, delillerin değerlendirilmesi ve yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği büyük önem taşıyor. Bu gelişmeler, yerel yönetimler açısından şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda kamuoyunda yeni tartışmalar başlatacak gibi görünüyor.

MASAK Raporu ve Detayları

Soruşturma dosyasına giren MASAK raporu, reklam ihalelerindeki usulsüzlükler ve kamu zararı iddialarına ilişkin önemli detaylar içeriyor. Raporda yer alan bulgular, İBB'nin reklam ihalelerinin yürütülme şekli ve sürecinde yaşanan usulsüzlüklerin boyutunu ortaya koyuyor. Bu bilgiler, soruşturmanın seyrini ve mahkeme kararlarını etkileyebilecek nitelikte. Raporun içeriği kamuoyu ile tam olarak paylaşılmasa da, soruşturmanın devam etmesi ve yeni delillerin ortaya çıkmasıyla daha detaylı bilgilere ulaşılabileceği düşünülüyor. MASAK raporunun içeriği ve bulguları, soruşturmanın en önemli dayanaklarından biri olarak değerlendiriliyor. Bu durum, İBB Başkanı İmamoğlu'nun savunmasını ve soruşturmanın sonucunu doğrudan etkileyebilecek kadar önemli bir unsur.